Kılavuzlu Köyü'nü kuran ve kurulmasına ön ayak olan Bulgaristan'ın Eski Zağra iline bağlı Yenişar Köyü'nden Emir Ali oğlu Abdal Ahmet Baba'dır. Köyü kuranların tamamı Amuca Kabilesi 'ne mensup kişilerdir. Kılavuzlu köyüne gelen kafile Abdal Ahmet Baba ile gelenler ilk önce Yaşar Aykut'un yaptırdığı Ferhat Ağa mevkiindeki Çeşme yanına Gelgel oğlu Camcı Simon çiftliğine 1877 yılında gelmişler. Köyün bu günkü arazisi içinde Camcı Simon, Ferhat Ağa ve Doğanca çiftliklerinin hisseleri bulunmaktadır.
Bugün Kılavuzlu Köyü'nün yerleşim alanı içindeki düzlüğü, komşu Kayı Köyü'nden Ali Rıza oğlu Senayi Bey bağışlamış. Bunu da tapu kayıtlarına da geçirmiştir. 1530 Osmanlı arşivi Vize Livası haritasında Tekirdağ'ın Kılavuzlu Köyü arazisi içinde bu gün var olmayan Kaba Kulağuz köyü halen Kılavuzlu Köyü sınırları içinde Yukarı Çınar mevkiinde halk arasında eski yurtluklardan diye bilinen mevkide imiş.
Kılavuzlu Köyü törelerini Bektaşi yolu erkanına göre devam ettirmektedir. İstanbul hariç Trakya'da tek açık olan Bektaşi dergahı köyü kuran Abdal Ahmet Baba'nın adı ile anılmaktadır. Amuca Kabilesinin Bektaşileri ile diğer Babagân kolu Bektaşileri manen buraya bağlıdırlar. Abdal Ahmet Baba ve yakınları Bulgaristan'ın Kazanlık (Kızanlık) kasabasına bağlı Yenişar Köyü'nden gelmişler. Eski Osmanlı kayıtlarında ve hala halk arasında bu köy Yenişar olarak bilinmektedir. Balkan köylerine dönenler de bu kişiler arasından olmuş. Daha sonra Bulgaristan'daki Dikence, Bokluca, Köseler ve Belören'den gelenler de olmuş. Balkan Köyleri olarak adlandırılan köyler Kofçaz yöresinde Kırklareli'nden ötede olan köylerdir.
Köye Ahlatlı köyünden en son gelenler Belören kökenlidirler. Kılavuzlu köyü hudutları içinde 20'den fazla yerleşim yeri yurtluklar olduğu sanılmaktadır. Köyün arazisinin eski kömürcü yolu üzerinde olması yıllarca buradan geçenlerin dikkatini çekmiş. Köy kurulmadan evvel kiremit ocakları ve bezir yağı işletmesinin bulunması bu iddiayı doğrulamaktadır.
Tekirdağ merkez ilçesi Süleymanpaşa'ya 11 km uzaklıktadır.
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır.
Özellikle tarım, köyün ekonomisinin temelidir. Sulamanın pek uygulanamadığı tarlalarda Marmara ve karasal iklimde yetiştirilebilen sebze ve meyveler yetiştirilmektedir. Marmara ikliminin de başlıca ürünlerinden olan ayçiçeği çok yaygındır. Bunun yanında, soğan, patates, buğday, arpacık, karpuz, kabak, patlıcan, üzüm, biber gibi diğer ürünler de yetiştirilmektedir.
Hayvancılık ise özellikle son yıllarda eski önemini kaybetmiştir. Daha çok kümes hayvancılığı yaygındır. Bunun yanı sıra küçük baş ve büyük baş hayvancılık da görülür fakat çok yaygın olduğu söylenemez.
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Önceleri okul kullanılıyordu. Fakat gelişen haberleşme ve ulaşım şartları ile Tekirdağ merkezinin köye yakınlığı, okulun önemini yitirmesine sebep oldu. Artık öğrenciler Tekirdağ'daki ilk ve orta dereceli okullarda eğitimlerini sürdürüyor. Köyün uzun yıllardır içme suyu şebekesi vardır. Bununla birlikte köy halkı kendi açtığı kuyulardan ve köy çeşmelerinden de yararlanabilmektedir. Köyde su sorunu yoktur. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Tekirdağ'a yakınlığından dolayı bu tür ihtiyaçlar merkezden karşılanabilmektedir. Köy asfalt bir yola sahip olup, köyde elektrik ve sabit telefon da yıllardan beri varlığını sürdürmektedir. Ayrıca GSM operatörleri de haberleşme ihtiyacının sağlanmasında görev almaktadır.
2019 yılı nüfusu 152 kişidir.
6 Aralık 2012 tarihinde Tekirdağ’ın Büyükşehir statüsü kazanmasından sonra tüm köyler mahalleye dönüşmüştür.